Macron’un söz konusu açıklamaları, gazetecilik faaliyetlerini Washington’da yürüten ve Tahran karşıtı bir propaganda yürüten İranlı gazeteci Masih Alinecad ve beraberindeki ABD heyeti ile önceki gün gerçekleştirdiği görüşmenin ardından geldi.
Macron, bu toplantı esnasında İran'daki ayaklanmalar için "devrim" ifadesini kullanmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı dün France Inter radyosuna verdiği röportajda ise İran'daki mevcut sözde "devrimin" nükleer anlaşma müzakerelerini etkileme gücüne sahip olduğunu, isyanların birçok şeyi değiştirdiğini ve Tahran rejiminin İran’daki olaylar ve elde edilmesi zor taleplerden dolayı zayıfladığını iddia etti.
Macron röportajında ayrıca “Bu devrimlerin bastırılmasında sorumluluğu olan rejim yanlılarına karşı güçlü bir diplomatik tepki ve yaptırımlardan yanayım” diyerek İranlı yetkililere karşı uluslararası yaptırım çağrısında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı, "Hiçbir seçeneği göz ardı etmiyoruz" dedi ve İran hükümetinin zaten çok sayıda yaptırımın hedefi olduğuna dikkat çekti.
Macron, İran hükümetini batının kışkırttığı isyanları "bastırmakla" suçlarken, İran'da olanları tanımlamak için defalarca "devrim" kelimesini kullandı.
El-Meyadin haber ajansı, isyanların nükleer müzakereleri etkileyebileceğini öne süren Macron’un açıklamalarına dikkat çekerek Batı’yı ülkedeki olaylara müdahale etmekle suçlayan İran’ın haklı çıktığını söyledi. Macron’un bu konuyu gündeme getirerek dolaylı ve katıksız şekilde ülkenin içişlerine müdahale ettiği öne sürüldü.
Ajans, Devrim Muhafızları'nın Siyasi İşlerden Sorumlu Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Yadullah Cevani’nin, 11 Kasım'da yaptığı açıklamaya da yer verdi. Cevani, düşmanın ülkeyi istikrarsızlaştırmak isteyip ülkede Suriye senaryosunu tekrarlamaya çalıştığını vurgulayarak, hedeflerinden birinin, nükleer müzakereleri etkilemek ve bazı tavizler almak olduğunu söylemişti.
Aynı bağlamda, İran Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Seyyid Abdulrahim Musevi, 7 Kasım'da İran'daki ayaklanmaların, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nı (KOEP) yeniden canlandırma müzakerelerini bozma planının bir parçası olduğunu vurgulayıp, ABD’yi bundan sorumlu tutmuştu.
Ayrıca Fransa’daki halk protestolarına da dikkat çekildi. Haberde “Fransa'daki göstericilerin son protestolarda kendini ifade etmesi engellenirken, Macron’un İran'ı eleştirmekle büyük bir ikiyüzlülük sergilediği” yorumu yapıldı.
Ayrıca “Macron, İran ayaklanmalarını kendinden emin bir şekilde ‘devrim’ olarak savunurken, Fransız protestolarını ayaklanma olarak tanımladı. Güvenlik güçlerinin Fransa'da kötüleşen geçim kaynaklarına karşı protestoları bastırmasına izin verirken, İran hükümetinin ‘şiddetle bastırmasını’ eleştirdi” değerlendirmesine yer verildi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA